Erkek Kısırlığı Azospermi
İlaçla tedavi edemediğimiz azospermi hastalarının çocuk sahibi olmaları için günümüzdeki tek çözüm; Mikro TESE operasyonudur. Çünkü bu yolla testis dokularından elde edebileceğimiz spermleri, mikro enjeksiyon yoluyla eşlerinin yumurtalarına aktararak başarılı bir şekilde embriyo gelişimini ve gebeliği sağlayabiliyoruz.
Azospermi hastaları da çocuk sahibi olabilir.
Genel olarak ortalamaya baktığımızda sperm bulma başarısı % 50 civarındadır. Ancak örneğin inmemiş testisi olan erkeklerde, buluğ çağından önce testis indirme operasyonu geçirmiş olanlarda ve testis boyutları iyi düzeylerde ise % 65-70 oranlarında sperm bulma şansımız var. Geçmişte hiç şans tanınmayan, kromozom yapı bozukluğu olan erkeklerde bile bu yeni teknikle sperm elde etme oranımız ortalamalara yükseldi. Hatta 47,XXY klinefelter sendromu diye adlandırdığımız, genetik yapı bozukluğu olan erkeklerde bile testis dokusundan sperm bularak sağlıklı çocuk sahibi olmalarını sağlayabiliyoruz.
Azospermi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Azospermi Tedavisi öncelikle azospermi nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Teşhis sırasında hastadan hormon analizleri, genetik incelemeler için kan örneği ya da radyolojik tetkikler (testis ultrasonu) istenebilir. Tüm tetkiklerin tamamlanması ve üroloji doktorunun muayenesi sonucunda nasıl bir tedavi uygulanacağının kararı alınır.
Eğer tıkanıklığa bağlı azospermi tespit edilmişse, kanallardaki tıkanıklık cerrahi operasyonla açılarak spermin dışarı çıkması sağlanır. Kanalların açılmasının ardından doğal yolla gebelik beklenir. Tıkanıklığa bağlı olmayan yani üretim bozukluğuna bağlı olan azospermi durumundaysa, cerrahi operasyonla sperm testislerden ya da toplayıcı kanallardan toplanır.
“Azospermi durumunda nasıl sperm elde edilir?” sorusu hastaların merak ettiği başlıca sorular arasındadır.
Sperm toplamak için Mikro-TESE yöntemi kullanılır. Operasyon mikroskobu aracılığı ile sperm üretebilecek olan kanalcıklar testis içerisinde araştırılarak seçilen bölgelerden örnekler alınır.
Mikro-TESE testisten çok küçük parçaların alınmasını sağlar, böylece yüksek oranda sperm bulma şansı artar.
Mikro-TESE operasyonunu yapacak doktorun tecrübesi ve hangi sıklıkta bu operasyonları gerçekleştirdiği, sperm bulma başarısı açısından son derece önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konudur.
Azospermi Türleri
İki çeşit azospermi hastalığı görülmektedir. Bunlardan birisi tıkanıklığa bağlı olan azospermi diğeri ise tıkanıklığa bağlı olmayan azospermidir.Tıkanıklığa bağlı olan azospermide, testislerde sperm hücresi bulunsa dahi, kanallarda veya testislerdeki tıkanıklıklardan dolayı meni dışarıya çıkarılamaz. Genital enfeksiyonlar veya doğuştan gelen sperm kanallarının eksikliği bu duruma yol açmaktadır.
Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi ise menide hiç sperm bulunmaması ya da çok az sayıda sperm üretilmesidir. Azospermi hastalarının yaklaşık %65’i bu gruba dahildir. Genetik ve hormonel bozukluklar, testislerin doğuştan yukarıda olması ve radyasyon gibi nedenlere bağlı olarak oluşabilir.
Azospermiye Sebep Olan Faktörler
Azospermi hastalığının doğuştan kaynaklı olması dışında, sağlıklı bireylerde de daha sonradan görülebilmektedir.
İlerlemiş erkek yaşı: Erkekler için özellikle 40 yaş sonrasında çocuk sahibi olmak zorlaşmaya başlar. Bu yaştan sonra, yılda yaklaşık 1.2 oranında testesteron hormonunda düşüş yaşanır buna bağlı olarak sperm üretiminde azlık baş gösterir.
Beslenme Bozukluğu: Çok fazla ve kalitesiz yemek yemek, obezite veya tam tersine az beslenme yani az kalori alma da ciddi anlamda azospermiyi etkilemektedir.
Çevresel Faktörler: Bugün hepimizin içinde bulunduğu sosyal ortam da sperm üretimimizi etkileyen faktörler arasındadır. Sinir, stres, psikolojik sorunlar, işsel veya ailesel etkenler azospermiyi olumsuz olarak etkiler.
Hormonal: Hormon seviyesinde düzensizlikler, gereken durumlarda istenilen hormonun salgılanmaması, hormonun az veya çok salgılanmasından dolayı kaynaklanmaktadır.
Azospermi Tedavisi İstanbul
İstanbul Azospermi Tedavisi merkezimize gelen hastanın öncelikle azospermi olup olmadığı tespit edilmektedir. Bu durum spermiogram denilen bir yöntem ile anlaşılır. 2 hafta ara ile bakılan 2-3 spermiogram sonrası hiç sperm hücresi görülmemiş ise azospermi tanısı konulur. Daha sonrasında ön üroloji ve kromozom değerlendirmesi yapılır. Çünkü azospermik olguların %10-12’sinde yapısal veya sayısal kromozomal problemler bulunmaktadır. Aynı zamanda Y kromozomundaki kopmalara da bakılmaktadır.
Tanı konulan hastalara da mikroskobik TESE yöntemine başvurulur. Mikroskobik TESE yöntemi biyopsi yöntemlerinden neredeyse en başarılı olanıdır.
Mikroskobik TESE, yumurtalık dokusunu mikroskop altında inceleme yöntemidir. Mikroskop altında yapılan tarama sonrasında yumurtalık dokusunda spermin bulunabileceği bölgelerden alınan doku örneklerinde sperm bakılır.
Çoğu durumda sperm bulunmaktadır. Fakat sperm bulunamayan bazı durumlarda alınan doku örnekleri ise patolojik tanıya gönderilir. Patoloji sonucuna göre hastaya bir tedavi verilir ve tekrar mikroskobik TESE işlemi uygulanır.
Mikroskobik TESE işlemi sonucunda testislerden edilen sperm hücresiyle, gebeliği gerçekleştirmek için mikroenjeksiyon uygulanır. Bu yöntem azospermiyi kalıcı olarak geçirmese bile gebeliğin olmasını sağlar.
Azospermini Önceden Fark Etmek Mümkün mü?
Azospermi tanısının konulması için elbette semen analizi yaptırmak gerekmektedir, fakat bu testi yaptırmadan önce meninizde bir kaç anormal bozukluğa rastlayabilirsiniz. Eğer meninizde sarımsı, yeşilimsi, hatta kırmızımsı bir renk varsa veya meniniz normalden çok daha sıvı veya daha koyuysa, meninizde alışılagelmedik bir koku varsa, bir doktor kontrolüne gitmeniz gerekmektedir.
Spermiogram
Spermiogram (sperm analizi, sperm tahlili, meni tahlili, semen analizi) sperm sayısını, şeklini, hareketini değerlendirmeye yönelik bir testtir.
(Sperm tahlili, Sperm Testi)
Sperm sayısı, normal spermlerin anormal şekilli spermlere oranı, hareket derecesi iyi olan sperm miktarı değerlendirilir.
Ayrıca verilen semen örneğinin miktarı, pH’sı, rengi, lökosit varlığı, fruktoz miktarı, likefaksiyonu gibi özellikleri değerlendirilir.
Belli zaman dilimlerinde spermlerin hareketliliği incelenir. Hareket tiplerine göre sınıflama yapılır. 2-5 günlük cinsel perhizden sonra yapılır.
İşlemin doğru sonuç vermesi için sperm örneği en gec 1 saat içinde laboratuara ulaştırılmalı, tercihen sperm örneği laboratuara yakın bir mekânda verilmelidir.
Bu amaçla infertilite merkezlerinde sperm örneği verebileceğiniz bir alan ayrılmıştır.
Sperm değerlendirme kıstasları değişebilmektedir. Kruger kriterleri özellikle sperm şekil bozukluklarını göz önüne alan bir değerlendirme yöntemidir.
Özel bir boyama sonrası sperm şekil (morfoloji) özellikleri incelenerek sperm örneğinin fertilite (doğurganlık) kapasitesi hakkında fikir edilinebilir.
Sperm analizi sonucuna göre ideal olarak karar verebilmek için 1-2 ay ara ile yapılmış en az 2 farklı sperm örneği incelenmelidir.
Sperm analizinde bir fertilite sorunu saptanırsa erkeğin fiziksel ve hormonal ileri muayenesine geçilir. Sperm üretim döngüsü 2-3 ayda bir tekrarlanır. Yani üretilen bir sperm 2-3 ay sonra semene salgılanacaktır.
Aynı şekilde kişinin karşılaştığı zararlı etkenler veya tedavi için kullanılan faydalı ilaçlar da sperm üretimini 3 ay içinde etkileyebilir.
Semen analizi sonuçlarını değerlendirirken bu süreç akılda tutulmalıdır.
Yorum ekle